29 Nisan 2009 Çarşamba

Nedir ki bu Türklerle dertleri?


Aslında kendimle çok kavga ettim şu son iki saattir yazma boşver dedim ama olmuyorrrrr.Tutamıycam yine çenemi.Azıcık yazıyım bari.

Bloglara bakarken bir an Yunanca bir siteye denk geldim.Gelmez olaydım.Anladığımdan değil resimleri yetti zaten.Malum ...konu yine Kıbrıs...Yine söylüyorum azıcık yazıcam çünkü yazmazsam suçlu hissediceğim kendimi.Sözüm sadece Rumlara diil.Tamamen genel.Bu nasıl bir düşmanlıktır ki asla bitmiyor, azalmıyor hatta artıyor.Nedir bu Türk düşmanlığı? Avrupa birliği diye ölüp gittiğimiz şu günlerde aleyhimizde yürütülen kampanyaların ne kadar arttığını kimse görmek istemiyor mu? Tarihte Türkler kadar geçmişiyle hesaplaşmak zorunda bırakılan başka hiçbir millet yok.Üstelik o geçmişte insanların dinlerini ,dillerini ,yurtları zorla değiştirtmek,hatta bir ulusu ortadan kaldırmaya çalışmak diye birşey yokken.Tamam bazı istisnalar var belki ama; devşirme usuluyle orduya alınan çocukların ülkenin en saygın kişileri yapabilen bir sisteme de zaten kimsenin itiraz ettiğini sanmıyorum o dönemde.Ya da padişah annesi olabilme fırsatı yakalayan nice kadınların Valide Sultan olabildiklerini kimse bilmiyor mu?

Adını burda vermek istemediğim nice ülkeler HALEN sömürge statüsünde ve sömürenlerse saygın uluslar düzeyinde.Dünyanın bir çok yerinde kan gövdeyi götürürken asılsız iddalarla ortaya çıkıp tarihte şu olmuştu bu da olmuştu demek nasıl bir körlük ya da bağnazlıktır.

Gördüğüm blogda Kıbrıs haritasında Türk kesiminin üzeri kırmızıya boyanmış ve kanlar damlar şekilde çizilip o bölgenin üzerine de "1974 den beri Türk ordusu tarafından işgal altındadır"yazıyordu. Nasıl yaaa dedim ben mi bilmiyorum dedim kendi kendime .....Eziyet çeken insanlarını korumak ne zamandan beri işgal oldu.Nooldu peki burnumuzun ucundaki adalara? Biz de bir Samos ya da Kos haritası çizelim, boyuyalım onu kırmızıya, 1912 İtalyan 1947 yılından beri de Yunan işgali altındadır yazalım.Olur mu? Olmaaz, oldurmazlar. Ah ah....Bak gördünüz mü ben biliyordum böyle olacağını tutamıyorum işte çenemi. Karadağ'a giren Ermeniler,Filistine giren İsrailliler,Irak'ı özgürleştirmeye çalışan Amerikalılar asla işgalci değil ama....Haşaaa huzur getirdiler dimi onlar oraya.Ermeni konusu bir yandan ,Kürt vatandaşlarımızın konusu bir yandan,Kıbrıs bir yandan....Daha hala Avrupa Birliği hayalleri kuranlar bir yandan....Daha ne diyim ki ben?

İşte böyle daha yazacak çok şey var ama garip bir dönemdeyiz daha fazla konuşmayayım noolur noolmaz........

28 Nisan 2009 Salı

Mavi çantaya dikkat!







İlham alınası hatta kendileri alınası çalışmalar.Daha fazlası için bir tıklayın.Tam biz hatunlara göre bir site.

Hiç aklıma gelmemişti

Hep el işi diil tabi... Azıcık da göz işi...Bir de böyle bakmak ya da düşünmek gerekiyor.Alışılmışın dışına çıkabilmek, bambaşka bir gözle bakabilmek yaratıcılığın temel prensipleri olsa gerek.Bakış açısı değişince de yepyeni ürünler çıkıyor. Şahsen ben pek beceremiyorum bu işleri ancak böyle kişilere hayranlık duymakla yetiniyorum.

Buradaki tasarımcı ise yatay diil düşey düşünmüş belliki:)Basit ama çok işlevsel bir düşünce tarzı bence.


Gelelim bana ...Eşim ve ben arkeoloji alanında çalışıyoruz. Kendisi zaten akademisyen.Bense o yolda ilerliyorum:))Durum bu olunca ikimizin kitaplarını derli toplu tutmak bir yana sığdıracak yer bile bulamıyoruz.Çalışma odası, salon,üniversitedeki oda, hatta evde bulduğumuz tüm dolaplar:(
Hayır almayalım diyoruz o da olmuyor....Ufak çaplı bir kütüphanede yaşıyoruz anlıycağınız.Üstelik daha çocuklar küçük.Büyüdüklerinde onlarınkilerde eklenecek ve biz kitapların üstünde yiyip içmeye başlayacağız korkarım.Ama bu kitaplığı görünce içime su serpildi biraz. Bu kadar kitabı alması için en azından bunun eninin iki katı bir kitaplık gerekir ve bu kitaplık yerden inanılmaz tasaruf sağlar.Hem de çok değişik.Daha fazla harika dekorasyon fikirleri için siteyi bir karıştırın derim.

27 Nisan 2009 Pazartesi

Bahar geliyor bahar.....

Bu güzel silhouttes ler Amy Butler' dan. Kumaş kolleksiyonu harika. Daha bir çok pdf olarak indirebileceğiniz ücretsiz kalıpları var. Kuş, kelebek ve horoz kalıbını kullanarak bu harika tablolardan yapıp evinize mis gibi bahar havası getirebilirsiniz.Ayyy çok reklamvari oldu ama gördüğümde bana baharı hatırlattılar.Bu kalıplar ayrıca başka işlerde de kullanılabilir. Mesela aplike olarak uygulandığında da çok hoş duracaklarından şüphem yok.Benim planım şu uzun bacaklı kuşu kızımın tişörtüne aplike edip bacaklarını aşağı kurdele olarak sallandırmak.

Evet evet bence çok güzel olacak. Sizce başka neler olabilir ?

Sevgiyle kalın...

Minik ayaklar


Bu günlerde yeni favorim bu patikler.Keçeden ve kumaştan yapılabiliyorlar.Buradan pdf olarak kalıbı indirilebiliyor. Benimkiler büyüdü artık ama yine yapmaktan kendimi alamadım.Bir gün illaki birilerine lazım olur diye....Hem öyle aman aman da bir dikiş bilgisi gerekmiyor.Yanlız bu kalıptan yapıp satamıyormuşsunuz.Flickr'de bu patişlerin adına bir havuz(pool) bile açılmış.Muhteşemler.....Şimdi e anladık da seninkiler nerde derseniz yakında diyeceğim çünkü eşim araştırmaya giderken ne kadar fotoğraf makinesi varsa toplamış götürmüş:(( Kendileri sualtıarkeoloğu olup şu anda Ege denizinde bir yerlerde...

26 Nisan 2009 Pazar

Yardım lütfen

Merhaba arkadaşlar.

Eğer bu yazıyı okuyorsanız lütfen bu blogla ilgili yardıma ihtiyacım var.Dün açtım ama bir türlü beceremiyorum idare etmeyi.Gördüğünüz gibi bir sürü eksiği var ama nasıl çözülür hiçbir fikrim yok.10 Marifetten beni tanırsınız sanırım.Ben BİLTAN.İlginiz için teşekkürler.

25 Nisan 2009 Cumartesi

Merhabalaar...

Hoşgeldiniz diyeyim dedim hepinize.Aslında ben hoş gelmiş oluyorum ama :))) Bu güzel keklerden sizde isterseniz buyrun