12 Ekim 2009 Pazartesi

Ben Bundan Yaparım Ya Siz?


Sabah sabah açtım interneti bi bakiim dedim benim 10 Marifet'deki yarışmaya katılan Sonbahar Şeyim ne alemde diye. Yorumlar, oylar falan:))) Sonrasındaysa sanal sanal gezinmeye başladım. Bu cici terlikleri buldum. Keçeden neler yapabilirim diye araştırmadayım da.... Bayıldım bunlara bakalım bu gün bir deniycem. Nerde budun derseniz işte burda...... Görüldüğü gibi hem değişik hem de yapımı kolay bir ev terliği. Dikiş makinesi gerektirmiyor en azından. Altına da bir kaç damla sıcak silikonla kaymaz hale getiririm diye düşünüyorum.Bakalım.....

8 Ekim 2009 Perşembe

Sonbahar Yarışması Şeyi:)))



Bu günlerde durmadan bir şeyler yapıyorum. Ama eşim tarafında sürekli makinesiz kalınca resimleyemiyorum hiç birini. Sağolsun bu gün bir arkadaşımdan rica ettim de resmini çekti yeni cicimin.
Evet bu benim sonbahar şeyim. Neyim? Resimdeki gibi boyunluk , kemer, atkı, kolye, kulak koruyucu....
10 marifette Sonbahar yarışmasına bununla katıldım ben de .Daha yazım çıkmadı ama.
Nasıl yapıldığına gelince....
Olabildiğince çok miktarda küçük keçe parçalar kesiyorsunuz, sonra bunları öreceğiniz ipe karışık olarak iğneyle diziyorsunuz. Evet biraz deli işi ama yaptım işte bir kere. Sonrasındaysa tığla zincir çekerek birleştiriyorsunuz. Bu kadar basit yani diceeem ama ben 2 gün uğraştım. :))Elim de ağırdır o yüzden belki de....Bitmiş hali yaklaşık 3.5 metre.Daha da uzun olabilirdi aslında ama ben o kadar dizebilmişim.
Evet gördüğünüz gibi sevgili stil direktörcüğümün tüm eleştiri ve ısrarıyla bende yaptığım bir şeyi zor da olsa sizlerle paylaştım. Arkası gelir artık.

3 Ekim 2009 Cumartesi

Geri Döndüm


Biliyoorum suçluyum....Ne zamandır tek satır yazmadım yollamadım ama var mazretim. Okullar açıldı, öncesindeyse yazlık muhabbeti işte...
Ama bu güzelliği görünce dayanamadım paylaşayım dedim. Dikişte iyi olmasamda bu ya da buna benzer bişiy çıkarabilirim sanırım.
Neyse başladım artık arkası gelir sanırım... Ama accık da hevesim kaçtı söylemeden geçemiycem kimse yorum yazmıyor ve ben de okunmadığımı düşünüyorum. Bu da hevesimi kırıyor açıkçası.O yüzden de biraz uzaklaştım. Ama makinem gelince yaptığıklarımı da paylaşıcağım sizinle. İşte böyle ....
Önümüz kış ve bence oldukça farklı bir çalışma olmuş bu.Çok işlevli olması da katma değeri olmuş zannımca.

14 Temmuz 2009 Salı

Yüksek yükseeek tepelere ev kurmasınlaaar









Selam



Evet yaz geldi geçiyor ve ben Kuşadası ,Çeşme, Bodrum gezmeye devam ediyorum. Gittiğim her yerde karşıma çıkan şu HOLİDAY TATOO olayı beni deli ediyor. Niye mi? Feci zararlıymış. İçine koydukları madde son derece zararlıymış da ondan. Burada içine koydukları maddenin bildiğimiz siyah saç boyası ya da asfalt bileşiği bir madde olduğu yazıyor ve insan sağlığını çok ciddi tehdit ettiğinden bahsediyor.Bir okuyun. Bir kına sanatçısı tarafından tüm dillerde hazırlanmış ve oldukça aydınlatıcı.Neyse kısacası şu... Kına siyah değildir. Bunu hepimiz biliyoruz. Bir kere bunu kafamıza yazmamız gerekiyor. Oysa ki bu sene kesin kararlıydım elimin üzerine komple yaptıracaktım. Ama iş başa düştü yine çünkü orjinal kınayla çalışan yok. Bir bakayım dedim nasıl hazırlanıyor, motifler falan derken kendimi yepyeni bir dünyada buldum.....



Kına bizim kültürümüzde olduğu gibi hemen hemen tüm eski dünyada uygulanan son derece yaygın bir süsleme ve süslenme aracı:))) Ama gördüğüm kadarıyla sadece bizde fazla detaylı süslemeler yapılmıyor. Sadece ip sarılarak yapılanları görmüşümdür hep. Bu resmen bir sanat haline gelmiş. O kadar güzel modeller ve motifler var ki şimdi naapsam da nasıl yapsam bende yapsam diye düşünmeden duramıyorum. Siteye Bir göz atın derim. Bakın anneannelerimizin kınasını başkaları bizden nasıl daha iyi uyguluyor ve hatta bu işten para kazanıyor... Kınanın nasıl hazırlandığından motiflere kadar tüm aşamalar anlatılıyor sitede. Ben bayıldımmmmm. Otantik olduğu kadar bence son derece modern. Hem farklı bir şeyler yapıp hemde kültürümüzün ufacık bir kısmına eşlik edebilmek kanımca insana farklı bir keyif de verir.

3 Temmuz 2009 Cuma

Koltuk Kılıfından Plaj Çantası


Bu çanta bildiğimiz koltuk kılıfından yapılmış olup bana AAAA Dedirtti.Hazır fermuarı var ki ben henüz fermuar dikmedim hiç. Tek yapmanız gereken eski kılıfınızı alıp resimdeki gibi her iki yüzüne birer tünel ekleyip bağcıklarla büzmek. Plaj çantası olarak harika. Daha neler neler yapabilirsiniz buradan.

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Ayakkabı Askısı



Burada ayakkabı asılmış ama ben bu fikri terlikler için daha çok tuttum. Hep ortalarda ya da ayakkabılığın üstünde durur terikler bizim evde. Hem altları da temiz olduğu için kötü durmaz asılınca.Evet evet küçük bir fark yaratmak için bence hoş olucak bu askı. Sizce nasıl?

30 Haziran 2009 Salı

Karavan diye ben buna derim:)))




Ama onlar karavan diilmiş. Bildiğiniz ev ama accık küçüğü. Bu nasıl bir güzelliktir yaaa. O kutu gibi karavanlardan oldum olası hazetmemişimdir ama bu olaya son noktayı koydu. Tatil köyleri ve otellerin fiyatları almış başını gidiyorken nasıl da özendim şimdi bunlara. Atlasak arabaya, çeksek şimdi Olympos'a, Adrasan'a....Ya ben yeni gelmiştim tatilden, üstelik evim evim güzel evim diye gelmiştim. Bak durduk yerde yine kurtlandım gitme planlarına başladım bile....

İlk resim içi oluyor bu evcik'in. Ama görüldüğü gibi dört kişi kalabiliyor.Daha başka örneklerde var.Ama fiyat bulamadım bir türlü. Sanki alacakmışım gibi:))) Olsuuun yine de merak ettim valla. Ne diyim Allah sahibine bağışlasın bi tane de bana:))

Bayıldım ben buna



Bu vazo için fazla söze gerek yok bence.Bence yapılası bişey olmuş.

NASIL YANİ?

Selam
Uzun bir aradan sonra evime ve bloğuma döndüm.Öncesinde ödevler sonraysa tatil araya giricince eve gelince ufak çaplı bir şok yaşadım.Evi yaşanacak bir hale getirince accık da süsliyim bari diye başladım fikir avına.
Dolaşırken nette burada gördüğünüz bu neşe kaynağı salon düzenlemesini buldum.Yok yok böyle yapıcam demiyorum ama içim de gitmedi diil hani:))Karmakarışık desenler, alakasız objeler bu kadar mı güzel bir araya gelir...İnsanın dekorasyonda kendini sınırlamaması gerektiğinin bence çok bariz bir örneği bu düzenleme.
Benim bloğum aslında craft -elişi idi ama şu aralar yine dekorasyon perileri sardı beni.Bakalım dekor adına bişeyler yapabilirsem paylaşacağım burdan.Hoş daha yaptığım bir şeyi bile yayınlayamadım buradan ama :(((Kısmetse olur o da ne diyimmm

Her Eve Lazım

Bu yangın söndürücülerden bulsam hemen alıcam.Bakar mısınız şunların şirinliğine....Geçen gün gidip bir tane almaya karar verdim çünkü nasıl becerdiysem ızgaranın fişini çektiğimi sanıp su ısıstıcısının fişini çekmişim.Tabi içinde kalan yağlar biz yemekteyken tutuşmuş ve kablolarına kadar yanmış.Nedir bu plastik kokusu diye mutfağa gidince inanamadım.Gerçekten çok korktum.Hemen fişi çektim söndürmek içinde üzerine su döktüm:(( Evet aldım ama bilirsiniz pek bi çirkindir kendileri.Hatta alınca dediydim ben buna bi keçe kılıf yapiiim de sırıtmasın ortalıkta diye.Ama bunlar çok dekoratif yaa.Ne diyim... bunlardan bulsam alıp yanyana dizip konu komşuya bile yetecek yangın söndürücüyü stoklarım gibi geldi.:P

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Stil Direktörcüğüme Bu Çiçekler


Kaç senedir gezerim ben bu blogların arasında da oturup açamadıydım kendime bir blogçuk. Evet sonunda açtım ama öyle bir zamanda açtım ki... Hani derler ya "dokuz ayın çarşambası"tam da öyle bir zamanda açtım. Hadi açtım, eee ne bende yeterince bilgi var ne de kurcalayıp öğrenecek zaman... Tam da o sırada tanıştım benim direktörcümle. Aslında kendisi Stil Direktörü olup gerçektende tarz ve stil sahibi, ufacık tefecik ama kocaman bir kalbi olan bir hatun kişi çıktı....

Bu hatun kişi yaparım dediydi bloğumun temasını ama dedim ki neler var; HERKES SANAL (Bende alemin çakalıyım sanki. ) işin ucunda parada yok, yapmaz dediydim ne yalan söyliyim. Kızcağız oturdu bugün kaç saat uğraştı, kaç kontör harcadı ama YAPTI .Hayır bi de huysuzumdur bilmez kendisi. O da olsun, bu da olsun derken baydım biliyorum. Ama sabırlı bir hatun kişi olduğunu da öğrendim velhasıl.

Size de derse tamam yaparım ama birazcık beklemen lazım derim ki bekleyin. Bakın görün nasıl da güzel şeyler yapıcak sizin içinde.Nerede mi? MODASAL MEVZULAR da tabi ki.

Beynine ,kalbine,ellerine sağlık canımcım diyorum burdan kendisine.

BiR GERİ DÖNÜŞÜM HİKAYESİ

Biliyorum bıktınız bu geri dönüşüm işinden ama ben bıkmaaam...Ya bu da takılır mı diyenleriniz vardır mutlaka; amaç sadece biraz daha çevreye duyarlı yaşayabilmek belki de.

Kaldırıp attığımız bir yığın el ilanı, broşür gelmiyor mu size de? Karar verdim bunları biriktiricem:))) (Hehehehe Eşim çok bozulcak bu işe) dergilerime kıyamam çünkü. Vee bu yöntemle kapıya sineklik yapıcağım. Yaşlanınca evim çöp ev olurmu acaba diye korkmuyor da diilim hani.

Bu kolye bildiğimiz kuşe dergi sayfalarından mamul olup bir dönmüş pir dönmüş:))) Oldukça ayrıntılı yapım aşamaları da eklenmiş üstelik.

19 Mayıs 2009 Salı

VALLAHİ YOK BUNDAN


Dün akşam buldum bu bloğu ve bayıldım.Neler var neler....
Ama bu tacı görünce vay be ne kadar da iddalı dedim.Fikir süper... Bu kadar büyük olmasa da olurmuş ama bir tacın yanından sallanan cam boncuklar ve çiçekler fark yaratmak için bence birebir.
İster yapın takın,isterseniz de yapın satın....Ben ne diyim artık.

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Mutfakta küçük bir hoşluk


Bu sevimli önlüklere çok yerde rastlamıştım ama bir türlü nasıl yapıldığıyla ilgili link denk gelmemişti. Burada buldum ve paylaşmak istedim. Pdf olarak kalıbı ve yapım detayları mevcut.Mutfakta küçücük bir hoşluk fena olmaz bence.

5 Mayıs 2009 Salı

Grip Savar

Meksikadan bir domuz gribi maskesi :)Çok şükür buralara gelmedi henüz bu illet. Ben hasta olduğumda çocukları korumak için standart olanlardan takıyorum genelde. İşe de yarıyor.Hem belki böyle daha sevimli ve eğlenceli olur. Ne dersiniz?

4 Mayıs 2009 Pazartesi

Önlükte son nokta...


Bu siteyi gördükçe sinirleniyorum(Sinirleniyorum çünkü Türkiyede bir tane bile yok böyle dergi) sinirlendikçe evet abone olayım ben şu dergilere diyorum ama bir kaç yıl önceki hüsranımı hatırlıyorum hemen. Bu sitedeki dergiler değil; başka bir dergiye dört sayı için senelik 55 dolar verip abone olmuştum ve derginin sadece iki sayısı elime geçebilmişti. Allahtan dijital olarak da mailime yolluyorlardı da çok da madur olmadıydım.

Bizde sürekli yayın diye bir kavram oturmuyor bir türlü.Beğendiğiniz bir dergi bakıyorsunuz ki iki sene sonra reklam alamadığı için kapanmış. Onlar da haklı tabi ama sistemi başta doğru oturtamıyorlar.Maliyetin çok altında satış fiyatı belirleyip içeriği es geçiyorlar ve reklamdan kazanmaya çalışıyorlar. Sonrasındaysa ya gereğinden fazla reklam ya da reklamsız kalıyorlar.Ama buradaki dergileri inceledikçe ne yapsam da abone olsam, hangisine abone olsam diye tırnaklarımı yemeye başlıyorum.Dergilerin içinden de sayfalar geliyor tıklayınca.Karıştırın derim.

Mesela bu önlüklerin yayınlandığı derginin adı Apronology.Sadece önlük modelleri içeriyor ve bunu da satıyorlar.Şaka gibi ama ne modeller var içinde.......Şahsen çok kullandığım bir şey olmasa da özendiriyor insanı.

2 Mayıs 2009 Cumartesi

Lack Sehpa

Seviyorum Ikeayı .O kadar hafif eşyalar ki evde seni asla sıkmıyor.Fiyatlarına oranla kalitesi de gayet iyi.Ama tek sorun bence herkesin evinde aynı objelere rastlama ihtimali yüksek.Bu sehpa bence çok başarılı bir şekilde şahsiyet kazanmış.Kendinden yapışkanlı kağıtlardan istediğimiz şekilleri kesiyoruz istediğimiz yere yapıştırıyoruz.Tabi link de bunu biraz daha detaylandırmışlar ama bence yapışkanlı kağıtlar çok daha kolay bir malzeme.

1 Mayıs 2009 Cuma

Hep de avize olmaz ki!





Süper dekorasyon önerisi bence. Yapımı da o kadar basitmiş kiiii....Balkonlarda bile çok cici durur. Kızım da bayılır böyle bir odaya bence.Eh bana düşende, ilk fırsatta bir kırtasiyeye uğrayıp birbiriyle uyumlu üç-beş renk ince pelur kağıdı almak artık. Kendi odama da yapsam mı ki?



29 Nisan 2009 Çarşamba

Nedir ki bu Türklerle dertleri?


Aslında kendimle çok kavga ettim şu son iki saattir yazma boşver dedim ama olmuyorrrrr.Tutamıycam yine çenemi.Azıcık yazıyım bari.

Bloglara bakarken bir an Yunanca bir siteye denk geldim.Gelmez olaydım.Anladığımdan değil resimleri yetti zaten.Malum ...konu yine Kıbrıs...Yine söylüyorum azıcık yazıcam çünkü yazmazsam suçlu hissediceğim kendimi.Sözüm sadece Rumlara diil.Tamamen genel.Bu nasıl bir düşmanlıktır ki asla bitmiyor, azalmıyor hatta artıyor.Nedir bu Türk düşmanlığı? Avrupa birliği diye ölüp gittiğimiz şu günlerde aleyhimizde yürütülen kampanyaların ne kadar arttığını kimse görmek istemiyor mu? Tarihte Türkler kadar geçmişiyle hesaplaşmak zorunda bırakılan başka hiçbir millet yok.Üstelik o geçmişte insanların dinlerini ,dillerini ,yurtları zorla değiştirtmek,hatta bir ulusu ortadan kaldırmaya çalışmak diye birşey yokken.Tamam bazı istisnalar var belki ama; devşirme usuluyle orduya alınan çocukların ülkenin en saygın kişileri yapabilen bir sisteme de zaten kimsenin itiraz ettiğini sanmıyorum o dönemde.Ya da padişah annesi olabilme fırsatı yakalayan nice kadınların Valide Sultan olabildiklerini kimse bilmiyor mu?

Adını burda vermek istemediğim nice ülkeler HALEN sömürge statüsünde ve sömürenlerse saygın uluslar düzeyinde.Dünyanın bir çok yerinde kan gövdeyi götürürken asılsız iddalarla ortaya çıkıp tarihte şu olmuştu bu da olmuştu demek nasıl bir körlük ya da bağnazlıktır.

Gördüğüm blogda Kıbrıs haritasında Türk kesiminin üzeri kırmızıya boyanmış ve kanlar damlar şekilde çizilip o bölgenin üzerine de "1974 den beri Türk ordusu tarafından işgal altındadır"yazıyordu. Nasıl yaaa dedim ben mi bilmiyorum dedim kendi kendime .....Eziyet çeken insanlarını korumak ne zamandan beri işgal oldu.Nooldu peki burnumuzun ucundaki adalara? Biz de bir Samos ya da Kos haritası çizelim, boyuyalım onu kırmızıya, 1912 İtalyan 1947 yılından beri de Yunan işgali altındadır yazalım.Olur mu? Olmaaz, oldurmazlar. Ah ah....Bak gördünüz mü ben biliyordum böyle olacağını tutamıyorum işte çenemi. Karadağ'a giren Ermeniler,Filistine giren İsrailliler,Irak'ı özgürleştirmeye çalışan Amerikalılar asla işgalci değil ama....Haşaaa huzur getirdiler dimi onlar oraya.Ermeni konusu bir yandan ,Kürt vatandaşlarımızın konusu bir yandan,Kıbrıs bir yandan....Daha hala Avrupa Birliği hayalleri kuranlar bir yandan....Daha ne diyim ki ben?

İşte böyle daha yazacak çok şey var ama garip bir dönemdeyiz daha fazla konuşmayayım noolur noolmaz........

28 Nisan 2009 Salı

Mavi çantaya dikkat!







İlham alınası hatta kendileri alınası çalışmalar.Daha fazlası için bir tıklayın.Tam biz hatunlara göre bir site.

Hiç aklıma gelmemişti

Hep el işi diil tabi... Azıcık da göz işi...Bir de böyle bakmak ya da düşünmek gerekiyor.Alışılmışın dışına çıkabilmek, bambaşka bir gözle bakabilmek yaratıcılığın temel prensipleri olsa gerek.Bakış açısı değişince de yepyeni ürünler çıkıyor. Şahsen ben pek beceremiyorum bu işleri ancak böyle kişilere hayranlık duymakla yetiniyorum.

Buradaki tasarımcı ise yatay diil düşey düşünmüş belliki:)Basit ama çok işlevsel bir düşünce tarzı bence.


Gelelim bana ...Eşim ve ben arkeoloji alanında çalışıyoruz. Kendisi zaten akademisyen.Bense o yolda ilerliyorum:))Durum bu olunca ikimizin kitaplarını derli toplu tutmak bir yana sığdıracak yer bile bulamıyoruz.Çalışma odası, salon,üniversitedeki oda, hatta evde bulduğumuz tüm dolaplar:(
Hayır almayalım diyoruz o da olmuyor....Ufak çaplı bir kütüphanede yaşıyoruz anlıycağınız.Üstelik daha çocuklar küçük.Büyüdüklerinde onlarınkilerde eklenecek ve biz kitapların üstünde yiyip içmeye başlayacağız korkarım.Ama bu kitaplığı görünce içime su serpildi biraz. Bu kadar kitabı alması için en azından bunun eninin iki katı bir kitaplık gerekir ve bu kitaplık yerden inanılmaz tasaruf sağlar.Hem de çok değişik.Daha fazla harika dekorasyon fikirleri için siteyi bir karıştırın derim.

27 Nisan 2009 Pazartesi

Bahar geliyor bahar.....

Bu güzel silhouttes ler Amy Butler' dan. Kumaş kolleksiyonu harika. Daha bir çok pdf olarak indirebileceğiniz ücretsiz kalıpları var. Kuş, kelebek ve horoz kalıbını kullanarak bu harika tablolardan yapıp evinize mis gibi bahar havası getirebilirsiniz.Ayyy çok reklamvari oldu ama gördüğümde bana baharı hatırlattılar.Bu kalıplar ayrıca başka işlerde de kullanılabilir. Mesela aplike olarak uygulandığında da çok hoş duracaklarından şüphem yok.Benim planım şu uzun bacaklı kuşu kızımın tişörtüne aplike edip bacaklarını aşağı kurdele olarak sallandırmak.

Evet evet bence çok güzel olacak. Sizce başka neler olabilir ?

Sevgiyle kalın...

Minik ayaklar


Bu günlerde yeni favorim bu patikler.Keçeden ve kumaştan yapılabiliyorlar.Buradan pdf olarak kalıbı indirilebiliyor. Benimkiler büyüdü artık ama yine yapmaktan kendimi alamadım.Bir gün illaki birilerine lazım olur diye....Hem öyle aman aman da bir dikiş bilgisi gerekmiyor.Yanlız bu kalıptan yapıp satamıyormuşsunuz.Flickr'de bu patişlerin adına bir havuz(pool) bile açılmış.Muhteşemler.....Şimdi e anladık da seninkiler nerde derseniz yakında diyeceğim çünkü eşim araştırmaya giderken ne kadar fotoğraf makinesi varsa toplamış götürmüş:(( Kendileri sualtıarkeoloğu olup şu anda Ege denizinde bir yerlerde...

26 Nisan 2009 Pazar

Yardım lütfen

Merhaba arkadaşlar.

Eğer bu yazıyı okuyorsanız lütfen bu blogla ilgili yardıma ihtiyacım var.Dün açtım ama bir türlü beceremiyorum idare etmeyi.Gördüğünüz gibi bir sürü eksiği var ama nasıl çözülür hiçbir fikrim yok.10 Marifetten beni tanırsınız sanırım.Ben BİLTAN.İlginiz için teşekkürler.

25 Nisan 2009 Cumartesi

Merhabalaar...

Hoşgeldiniz diyeyim dedim hepinize.Aslında ben hoş gelmiş oluyorum ama :))) Bu güzel keklerden sizde isterseniz buyrun